“Siri” kainatın sırlarını açıklıyor!

Iphone telefonlarda bulunan ve bir insan gibi sizinle konuşan, sorulan sorulara cevaplar veren yardım menüsünden kainatın sırlarını öğreniyoruz.

Elimizdeki telefonlarda bulunan programlar aracılığıyla birçok işimizi kolaylıkla gerçekleştiriyoruz. Hatta bu programlar o kadar çok oluyor ki  onları bulmak için yardıma ihtiyacımız oluyor. İnsanların bir şeyler ararken uzun uzadıya yazıp sonuç aramak yerine yanında biri olsa da ona sorsa ve hemen cevabı alsa gibi kolaycılığa kaçan yapısı var.

Bunu farkeden telefon, bilgisayar üreticileri sesli arama gibi özellikler ekleyip hatta daha ileriye gidip Iphone telefonlarda bulunan “Siri”, Windows bilgisayarlarda bulunan “Cortana” gibi yapay zeka ürünü programlar geliştirerek müşterilerine her zaman yanlarında soru sorup cevap alabilecekleri bir seçenek sunarlar. Mesela “Siri”ye bugün nasılsın diye sorulduğunda normal bir insan gibi cevaplayıp o da size sizin nasıl olduğunuzu sorar. Veya dünyanın en yüksek dağı neresi gibi sorular sorduğunuzda, Google’da arama yaparak size cevabı verir. Siz karşınızda gerçekten bir insan varmış gibi hissedersiniz. Hatta bazı kişiler onun program olduğunu unutup onunla bir insan gibi konuşur, dertleşir, saydırır… (yok ben saydırmadım 🙂 )

Iphonedaki Siri’yi, yazılım mühendislerinin uzun süreli bilgi birikimi ve araştırma sonucunda tasarlayıp o telefona koyduklarını hepimiz biliyoruz (veya hiç bilmeyen akıl sahibi insanlar en azından bunun böyle olduğunu tahmin ederler).

Kimse kalkıp da bu telefon kendiliğinden konuşuyor diyemez, yani o konuşan oraya kendiliğinden girdi veya zamanla oradaki programlar bir araya gelerek Siri’yi oluşturdu diyemez. Öyle dese, güleriz ona… En hafifinden ne saçmalıyorsun deriz. Telefon seninle bir insan gibi konuşuyor, sorularına cevaplar veriyor ve sen de diyorsun ki: “Evet o zaten öyle kendiliğinden konuşuyor, yani onu birisi tasarlayıp, planlayıp, ihtiyaca uygun olarak şekillendirip oraya koymadı. Onun bulunduğu koşullar ve şartlar öyle bir oluştu ki telefonda Siri oluşması gerekiyordu o da oluştu”.

Bu şuna benziyor; telefonu suya koyunca, zamanla telefon su geçirmez hale gelir! Öyle desem ne dersiniz? Öyle bir özelliği olmayan, yani içine öyle bir özellik yerleştirilmemiş bir telefonu suya koyup zamanla su geçirmez özellik kazanmasını beklesem. (En sonunda kafayı sıyırdı bu yazar, dediğinizi duyar gibiyim 🙂 ). Telefona, suya girdiğinde aktifleşecek geçirmezlik özelliğini koyman lazım ki, yani bunu düşünüp, planlayıp, tasarlayıp akılla yapman lazım ki su geçirmezlik özelliği kazandı diyebilesin. Bu özelliği düşünüp (suyun cihaza zarar verebileceğini, bunu engellemek için şuna şuna ihtiyaç olduğunu bilmeden) ve su girişini engelleyecek özellikler koymadan, şartlara göre şekil aldı diyemezsin.

Yani bir ihtiyacı karşılayan, bir soruna çözüm olan veya bir işleve sahip mekanizmalar ve sistemlerin oluşması için mutlaka bir aklın, bir tasarımın olması ve bir planlama yapılması mecburidir. En basitinden bir tahta kaşık yaparken bile, tahtanın cinsinden tutun ağıza uygun şeklinden elle tutulan yerin uzunluğuna kadar her detayı düşünmeniz, tasarlamanız lazımdır.

Peki bütün ihtiyaçlarımızı karşıladığımız bu kainata, suyu koyan, gıdaları koyan, hayvanları koyan ve en önemlisi ve en büyük ihtiyacımız olan sevgiyi koyan birisi yok mu?

İşte Siri’ye bu soruyu sormasak bile lisan-ı hal ile (hiç konuşmasa bile varlığıyla, hal diliyle) cevap verir: Elbette ki var, Alemlerin Rabbi olan Allah.

Su, hava, ağaçlar, yiyeceklerimiz, giyeceklerimiz, duygularımız… Bunların hepsi karşılanması gereken birer ihtiyaç değil mi bizler için? Bu en temel ihtiyaçlarımızın tamamı en mükemmel şekilde ve devamlı olarak karşılanmıyor mu? Peki bir telefondaki yardım menüsü gibi çok basit bir ihtiyaç için akıl, tasarım, planlama gerektiğini söyleyebiliyorsak (ki bunu kabul etmemenin ne kadar akılsızca bir iş olduğunu yukarıdaki örnekte görebilmişizdir umarım) bunu kabul edebiliyorsak, bu kainattaki mükemmel düzenin, mükemmel tasarımların ve sistemlerin de bir akıl sahibi tarafından tasarlandığını, planlandığını ve yerleştirildiğini kabul etmemiz gerekmez mi?


Bu yazının devamı niteliğinde olan “Evrenden size mesaj var” yazımızda bu soruya cevap bulabilirsiniz. Ayrıca bu her iki yazının birleşimi sayılan “Gözünü aç ve etrafına bak” isimli yazımızda daha  detaylı bilgiler bulabilirsiniz.

Nasıl buldunuz? Değerlendirmenizi bekliyoruz.
Değerlendirme için yıldızların üstüne tıklayabilirsiniz.
(3 oy, 3,67/ 5)
Loading...
Kötü Olmuş Eh İşte Ne İyi Ne Kötü Güzel Olmuş Çok Faydalı Buldum

Blogumuzdan Haberdar Olun

Lütfen bekleyiniz...
Yeni yazılarımız yayınlandığında bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

“Siri” kainatın sırlarını açıklıyor!” üzerine bir yorum yapıldı

Fikirleriniz Bizim İçin Önemlidir