Evrene mesaj gönderdiniz mi hiç veya evrenden mesaj aldınız mı sorusuna evrenden alacağımız cevap şöyle olurdu herhalde: “Valla ben mesaj falan görmedim, eğer gönderdiyseniz o sıra uyuyordum görmemişim kusura bakmayın 😀 . Ben de sizin gibi emir kuluyum”. Başka ne diyebilir ki bu taş, toprak…
Gözümüzü, kulağımızı açıp bir bakalım evren bize mesaj mı veriyor? Mesaj veriyorsa ne diyor:
Evrene, kainata yani etrafımıza ve kendimize baktığımızda aşırı derecede büyük, karmaşık ve her detayı mükemmel bir sanat ve mühendislik harikası olan bir sistemi keşfederiz. Herşeyin yerli yerince yapıldığını ve görevlerini eksiksiz olarak gerçekleştirdiğini görürüz. Her şey birbiriyle alakalı ve birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Bir fabrika gibidir, her detay düşünülmüş, sanki bir plan dahilinde bir üretim yapılıyor gibi…
Bir dünya var etrafında onu uzaydan koruyacak atmosfer tabakası var, bir fanus gibi… O dünyanın içinde yaşayacaklar için etrafında fır dönen bir güneş var. Her gün işe gelir gibi sabahtan gelip akşamdan evine gidermiş gibi… O dünyanın içinde ağaçlar var, içindeki diğer canlıların ihtiyacı olan hava, yiyecek, giyecek ve barınak sağlamak için… Bu ağaçlar ve diğer yaşayan canlılar için en önemli yaşam kaynağı olan su var, gökten bir kerede foş diye dökülmeden, nezaketle indirilen…
Buna benzer daha sayılamayacak kadar çok detaylı olaylar ve varlıklar var… Ve bunların içinde bilgi var. Bizim şuandaki dünyada keşfedebildiğimiz tüm bilgiler… Matematik bilgileri, fizik kanunları, kimyasal olaylar, tıp bilgisi, ilaç bilgisi, sözel bilimler ve benzeri tüm bilgiler…
Biz bunları keşfetseydik de keşfetmeseydik de o bilgiler orda vardı. Örneğin matematik bilgisi insanoğlu var olduğunda da vardı, var olmadığında da… O bilgi ordaydı… O bilgi oraya koyulmuştu… İnsanoğlu bunu bir zaman sonra keşfetti. Yoksa o bilgiler zamanla kendiliğinden oluşmadı, gelişmedi. Zaten oradaydı ve biz zamanla onu görüp bulup geliştirip daha detaylı olarak keşfettik. Yine keşfettik. Keşfettik diyorum çünkü var olan bilgiyi bulduk ve o bilgiden diğer bilgileri ürettik, ortaya çıkardık (Detay için yorumu okuyunuz »).
Peki bu kadar bilgi, mühendislik, sanat, akıl, hafıza kimde var? Nasıl yapıyor, hangi özelliklere sahiptir?
Evrenin bize verdiği mesajlardan biri: Kendisini yaratanın her türlü bilgiye sahip olduğudur. Aklınıza hangi bilgi gelirse, dünyadaki bütün kütüphanelerdeki bilgileri düşünün… Ki bu bilgiler daha keşfedilmiş olanlardır. Bir de keşfedilmemiş bilgiler…
Daha sonra bu kadar şeyi yarattığına ve devamlılıklarını sağladığına göre onların her halinden haberdar olması gerektiğini söyler, onların her hallerini görmesi gerektiğini söyler (sakladıkları ve açığa vurdukları her hallerini), onların her sözünü işitmesi gerektiğini söyler (içlerinden geçirdikleri ve düşündükleri dahil). Ve bu yaratıcının onlardan daha güçlü olması gerektiğini, ölümsüz olması gerektiğini ve yorulmaması gerektiğini, uyumaması gerektiğini söyler.
Uykusu gelirse nasıl haberdar olacak, düzeni nasıl sağlayacak. Bir hareketi görmezse veya kaçırırsa nasıl dengeyi ve düzeni koruyacak, aynı şekilde bir sesi duymazsa… Yardıma ihtiyacı olana nasıl yardım edecek…
Ve bu kadar değişik, birbiriyle uyumlu, farklı özelliklerdeki canlı cansız varlıkları ilk örnekleri (prototipleri) olmadan üretmeyi becerebilmesi gerekir. Onların birbirleriyle olan ilişkilerini, görünen ve görünmeyen ihtiyaçlarını, duygularını bilmesi ve ona göre tasarlaması ve dizayn etmesi gerekir. Ve ekonomiyi de bilmesi gerekir, gereksiz, anlamsız kullanımlardan kaçınmak için…
Evren ne kadar da çok konuşuyormuş… Ne kadar da çok mesaj veriyormuş!
Özetle evren şunu söyler: La ilahe illallah… Allah’tan başka ilah yoktur.
Nereden mi çıkardım bunu? Kitaptan…
Yukarıda evrenin bize mesaj olarak verdiği ve belirttiği özelliklerin tamamına sahip olanı, eksiksiz olarak tamamına sahip olanı anlatan bir kitap var ortada: Kur’an… Ve Kur’an bu özelliklerin tamamının alemlerin Rabbi olan Allah’ta olduğunu söyler. En bilindik örneği/ayeti verelim:
Diğer bazı ayetler: Bakara 22, Bakara 29, Nahl 11-18, Mülk 3, Mülk 13-14, çok daha fazla var fakat hepsini buraya yazmaya kalkarsak içinden çıkamayız.
Peki evrenin sesini duyan var mı? Bu kadar mesaj ve onu tam olarak yansıtan kitap akıl sahiplerine ne diyor? Ey akıl sahipleri diye hitap eden kitap sorar devamlı hiç düşünmez misiniz, hiç akletmez misiniz diye!
Hiç düşündünüz mü, hiç okudunuz mu? Görünen alem için bu kadar bilgi veren kitap, görünmeyen alem için neler diyor, ne bilgiler var diye…
Mesela ölümden sonrası için ne diyor…
Bu yazı ve “Siri kainatın sırlarını açıklıyor” isimli yazılarımız birbirlerini tamamlar niteliktedir. “Gözünü aç ve etrafına bak” isimli yazımız ise bu her iki yazının birleşimi olup orada daha ayrıntılı bilgiler bulabilirsiniz.
“Evrenden size mesaj var!” üzerine 2 yorum yapıldı.
Ürettiğimiz şey de aslında vardı, biz onu keşfederek ortaya çıkardık.
Şöyleki: insan elinin hareketlerini kopyalamaya çalışan insanoğlu her türlü matematik, fizik, kimya kuralını kullanarak yapmaya çalışıyor, bunu yaparken yeni bilgisayarlar ve cihazlar üreterek yapıyor, ama hala aynısını yapmakta zorlanıyor, insan elinde olan mühendislik ve sanat harikası mekanizmanın bilgisine hala tam olarak ulaşabilmiş değil.
Yani elde uygulanan matematiksel işlemleri, kimyasal işlemleri, fiziksel kanunları şuandaki bilgileriyle yapamıyor. İlk insanda kullanılan matematik, fizik, kimya, biyoloji ve tıp bilgisine henüz ulaşabilmiş değil, yani zaten var olan bilginin bir kısmını keşfetmiş. Oysaki düşünüldüğünde matematikteki basit sayılardan integral gibi karmaşık düzenleri oluşturduğunu iddia edebilir, yani matematiğe birşeyler kattığını iddia edebilir fakat o kattığını iddia ettiği integral zaten kullanılmış, ellerimizde. Ve biz hala bir elimizin aynısını üretemiyoruz.
Daha keşfedeceğimiz çok şey var.